Ne diyordum, evet – evet hatırladım ‘Adnan Menderes mızrak gibiydi ve onu bir çuvala sığdırmaya çalıştılar. Nasıl mı?  İlk önce söz de demokrasi savunucuları MBK, Menderes hükümetinin uygulamaları ve çıkardığı yasalar olduğu, cunta yönetimi tarafından ileri sürülmüştü. Oda yetmiyormuş gibi Askeriyenin içinde olan devleti yöneten insana 1950'li yılların sonlarına doğru "Ben bu orduyu yedek subaylarla da idare ederim" dediği söylentisi yayıldı. Oysa Menderes bu söylentiye karşı “...ben devleti idare ettim, yedek subaylık yaptım, kendi gücümü biliyorum. Bu ordu yedek subaylarla nasıl idare edilir. Bunu kim uydurmuş?” dedi. Bu sözleri propaganda amacıyla kullandığı apaçık olmakla birlikte bu sözler 27 Mayıs'tan sonra da darbeyi meşrulaştırmak için kullanılmıştı.

Adnan Menderes'in üniversite çevrelerine "kara cübbeliler" olarak hitap ettiği ve bunun yayınlanmaması için basına yasak koyduğu iddia edilir.( şuan başörtüsüne karşı çıkan sözde demokrasiye ne kadar da benziyor ) Üniversite çevreleri ve bazı aydınlar bu eleştirilere destek verirler. Aydınlarmış! Pehh!

İhtilal den bir ay önce İstanbul Üniversitesi'nde DP karşıtı bir eylem zorlukla bastırılır. Eylemi bastırmakla görevli askerlerin tutumu ordunun da DP'ye cephe aldığını gösterir. Ne güzel bir senaryo yazıp oynamışlar... Yassı adada Menderes ve arkadaşlarını birçok insanı makinede doğradığını bile iddia etmişlerdi, şerefsizler... Bunu yapan da askeriyede olan Cemal Gürsel denen askerlerin yüz karası... DP bunca olan bitenin CHP’nin yardımı ile olduğunu biliyordu. Ve bu rahatsızlığını belli etmek için de; 2 Ağustos 1958 tarihli bir Meclis grubu bildirisi verildi. Bildiriye göre; "CHP idarecileri, Meclis ve hükümetin meşruiyet ve istikrarını, şiddet yolu ile tahrip etmenin mümkün, hatta lazım olduğu kanaatini uyandırmaya müncer olacak, çok tehlikeli bir yola girmişlerdir"...araştırdığınızda MBK ne ve o zamanlardaki meclis görüşmelerini benim ne dediğimi, anlatmak istediğimi anlayacaksınız. Hele ki komitede ki insanların CHP ile olan ilişkisini kesinlikle göz ardı bile edemeyeceksiniz. Neden mi? Tamam onu da söyleyeyim. Başta “Arapça Ezan” yasağının kaldırılması ideolojik olarak cumhuriyet ilkelerine ihanet edildiği düşüncesi ortaya çıktı.(rahatsız olduğu için Ezanın okunmasını istemeyen soysuzların şuan yaptıkları gibi) CHP’nin serbest seçimlerde başarılı olabileceğinden ümidi kesen genç subaylar rahatsızdı. Bu yüzden 1954 yılından itibaren DP iktidarını devirmek için ordu içerisinde birbirinden habersiz birçok gizli komite kurulmuştu. Bu gizli komitenin kurulmasını bildiği halde göz yuman ismet İnönü’dür. Çünkü kendisi o zamanlar kendi partisinden bu komiteye yardım edildiğini biliyor adeta üç maymun oyununu oynuyordu... Hep merak etmişimdir Mustafa Kemal gibi büyük bir önderin neden İsmet İnönü dediğini... Neyse!

Ayrıca Adnan Menderes’in CHP yanlısı askerleri tasfiye etmesini kaldıramayan kansızları da unutmamak gerek...

Adnan Menderes ve Hükümeti, iç ve dış etkenlerin adeta ittifak ederek meydana getirdiği ekonomik hareketlenmeyi değerlendirip halkın yaşam standardını yükselterek toplumsal desteğini arttırmıştı. En azından İnönü gibi halktan alıp bir gecede yok etmiyor ya da halkın servetini bir heykele yatırmamıştı... Bu olayları dedem “ben şu ocaklığa arpamızı, buğdayımızı sakladığımı bilirim” sözü bana kanıt olarak yeter bile ama siz yine de sorun soruşturun...

CHP hükümetleri döneminde gündeme gelen Amerikan yardımları “Truman Doktrini” ve “Marshall Planları”yla artarak devam ediyordu o zamanlar ama bu yardımlar beklentilerin oldukça altında kalınca, 1954 yılından yılın dan itibaren ülkede baş gösteren  ekonomik durgunluk ve kriz, DP iktidarını sarsmaya başladı. Bunun sebebi de MB Komiteye yardım eden Chp’nin içindekiler sırf bu krizi oluşturmak için Amerika ile iş birliği içinde oldu çünkü Menderesi istemeyen sadece CHP değildi. Ne tesadüf ki şuan ki devleti istemeyenlerde aynı zihniyette...

Velhasıl kelam, bu haftalık kelamın bittiği yerdeyiz önümüzdeki günlerde komitede ki ve onların nasıl öldüğünü sizlerle paylaşacağım...

Esen kalın kelamınız eksik olmasın.

Saygılar

Ismahan Çeribaşı