sitene türk bayrağı

   


ISMAHAN ÇERİBAŞI
ismhn_ceribasi@hotmail.com
SOĞUK-SUN
19/09/2014

SOĞUKSUN

İki kişilik bir tiyatro hazırladım gelen-giden var. Konuşulanlar tekrardan konuşulacak. Kadın erkeğin gözlerine bakarak onun birkaç cümlesinden onu çıkarmaya çalışacak. Yeri geldiğinde olaylar soru cevap şeklinde gelişecek ve oyun görevlinin gelmesi ile başlayacaktı. .Aslında oyuncuların ikisi de biliyordu yazgı bizimdi yazı da…

Çaylar masaya kondu ve her iki tarafta çay kaşıklarını kenara ayırdılar ayrılan çay kaşıkların bile o an önemi vardı. (her şey herkese rağmen önemsiz asıl olan hissedilendi.)

Gözlerinden anlıyorum karşımdayken bile gidişlerini

Dudakların cümleleri dökmese de hissediyorum çünkü sen soğuk olduğunda ben üşüyorum.

Ellerin, ellerimden gittiği anda ben tükenişlere geçiyorum çünkü hayat sen varken güzel, biliyorum.

Rüyalarım kadar pembe değil hayatım ama biliyordum hayat sen varken ve sen yokken diye ikiye ayrılıyordu. Ve ben Eylül ayında belki de bu zamanlarda, bu saatlerde küçücük bir masa da tamda sıcak olmasa da kaşıkları yan tarafa ayrılmış iki çay bardağın başında izliyordum gözlerini ve hazırdım dudaklarından dökülecek olan bir kelimeyi tutmayı. Kısa bir oyun olsa da kadın anlamıştı karşı taraf soğuktu. Gözleri, çizgi filmlerde ki karakter gibi donuk ve çizgiliydi. Soru sormanın serbest olduğu bu oyunda ona “soğuksun?” dedim. ‘hayır’ deyip ‘Hayır’ın arkasına saklanmış bir sürü cümle beklerken buz gibi bir dokunuş oldu “evet” cümlesi.  Şaşkınlığımı gizlemek için suskunluğa bürünüp izlemeye devam ettim o ise gözlerini çiseleyen yağmur tanelerinin nereye düştüğünü görmek istercesine gözlerini dışarı dikmiş, benden gittikçe gitmişti. Kısa süreli bir sessizlikten sonra dökülmeye başladı bütün cümleler…

-          “evet, soğuğum, çünkü güne iyi başlamadım, güneş batıdan doğdu, ayrılık vardı, Eylül ayındayız, yaprak dökümü var, ayrılık kararı var seni hiç görmedim, duymadım” dedi.

 Ne diyeceğimi şaşırmış bir şekilde gözlerini izlemeye başladım… Sessizdi her şey ve bir o kadar da anlamsız ‘Gitme ne olur benden bir adım daha öteye..Hazır değilim senden uzaklaşmaya senin soğukluğunu ve sendeki yaprak dökümüne.’ Diye iç dünyamdan yalvarsam dahi dudaklarımdan ona dökülmediği sürece yakarışlarımın bir anlamı yoktu…

Perde kapanmıştı kadın karşı tarafının soğukluğunu hissetmiş, hesap ödenmiş masadan kalkınmıştı. Çıkış kapısına varıldığında erkek şemsiyesini açıp kadına tuttu. O soğukluktan sonra soğuk bir havada yağmurda yürümek en sıcağı olması gerek ki kadın erkeğin koluna girdi ve kordon boyunca yürümeye başladılar. Ne konuşabilirler bilinmez ama perde kapanmıştı…
Şimdi perdeyi tekrar açıp şöyle bir izlemek gerek, izleyip anlamak gerek, anlamak yetmiyor aslında hissetmek gerek aslında hissedecek kadar sevmek gerek. Zincir misali her şey birbirine bağlı ama unutmayın olaylar birbirine bağlı siz birilerine değil.

Bu oyundan ziyade, aslında hayatın tamda adı. İki çift bir masada oturmuş çaylarını yudumluyorlar ve sebep ne ise çiftlerden biri soğukluğu hissediyor. Aslında güzel bir şey çünkü onu hissedecek kadar değer veriyor. Siz onlar gibi şanslı olamaya bilirsiniz onlar yağmurda ıslanmak ve yürümek için ve kenetlenmek için kendilerini eylül ayına teslim ettiler ama meltem rüzgârını yüreklerinde hep hissettiler…

Hayatımız tiyatro misali iki bölümden oluşuyor. Bir perde açıldı iki perde kapandı sizden ricam perde kapanana kadar sahnede kiminle ne, nasıl yaşayacağınızı ve bu sahnenin tamda neresindeniz karar verin. Siz her şey bağlı olun ama herkese değil. Ve sahip çıkın, altına imzanızı atmadığınız size diretilen kanunları kabul etmeyin çünkü size nasıl yaşamınız gerektiğini sormayanlar “şöyle yaşa” diyemez…

Ismahan Çeribaşı



2974 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÜLKÜ OCAKLARINA SALDIRI (çakal şehre indi ) - 28/11/2016
meydanda ki kendini çakal zannedenlerde ne yapacaklarını şaşırıp bizim aslanlarımıza saldırmaya başladılar… Bu sadece Denizli Ülkü Ocaklarına Yapılan saldırı için geçerli değil hemen – hemen Türkiye’nin her bil bölgesinde bu böyle…
2. DARBE YOLDA ...! - 21/07/2016
2. DARBE YOLDA ...! pkk’lar nerede? İkinci bir soru bunca asker, general işte adını ne ile sınırlandırırsan artık bunlar gözaltında her hangi bir ikinci darbe olduğnda savunma stratejisi ne olur? Sakın bana halk çıkar demeyin,
CEMAAT - 27/06/2016
CEMAAT .......anlamış olduk her duaya âmin denilmeyeceğini… O gün orada cemaat miydik, evet cemaat idik. Amaç, niyet, topluluk bizi cemaat kavramın içerisinde bırakıyordu…
BELEDİYE PARA ALIYOR-MUŞ.. - 30/01/2016
BELEDİYE PARA ALIYOR-MUŞ..Evet, bu harç toplama işi belki Belediyemizin ihtiyacı olduğu için olabilir ama sebebini sorsanız, eskiden gelen borçlar ya da yepyeni hizmetler için alınıyor olabilir mi?
ÇAMELİ GAZETESİ KİM Kİ? - 28/11/2015
ÇAMELİ GAZETESİ KİM Kİ? 7.789 üyesi olan Çameli Gazetesinin her ne kadar Kurucusu Nadir Bey olsa da bu sayfanın yürüteni bizleriz, sizleriz. Neden mi?
ADNAN MENDERESİ İSTEMEDİLER ÇÜNKÜ? - 21/11/2015
ADNAN MENDERESİ İSTEMEDİLER ÇÜNKÜ? evet – evet hatırladım ‘Adnan Menderes mızrak gibiydi ve onu bir çuvala sığdırmaya çalıştılar. Nasıl mı? İlk önce söz de demokrasi savunucuları
RTE ve ADNAN MENDERES - 15/11/2015
RTE ve ADNAN MENDERES.... mızrak gibiydi ve onu çuvala koymak istediler, yapamadılar öldürdüler....
BABA DUY BENİ - 21/08/2015
Uzman Çavuş Hakan Aktürk’ ün 14 yaşındaki Aysel Aktürk,
Kürtler Değil - 13/08/2015
Kürtler Değil
 Devamı
LİDER TARIM
 
Aktif Ziyaretçi26
Bugün Toplam733
Toplam Ziyaret6619728