DERNEKLER VE BİZ

Hepimiz az buçuk bisikletteki pedal, zincir ve tekerlek ilişkisini biliyoruzdur. İnsan pedal sayesinde zinciri çeviriyor, onun sonucunda tekerlekler harekete geçiyor ve nihayetinde de hedefe doğru yol alıyor…
Pedal olmazsa zinciri nasıl çeviririz, çevirmeyi bırakalım tekerlekleri nasıl hareket ettirebiliriz hiç düşündünüz mü?   ‘Pedal olmaz ise biz bisiklete binemeyiz’ deyip hedefinize gitmekten geçtiniz mi?

Hepsini bir kenara bırakalım; hiç pedal,  zincir ve tekerlek ilişkisini düşünüp, kendinize uyarladınız mı?  Evinize, işinize, kısacası hayattaki bütün işlerinize…

Bizler birey olarak sorumluluklarımız çerçevesinde gidip geliyor,  zaman-zaman çelişkiler yaşıyoruz. Hayatta yaptığımız işler ya da yapmak istediklerimiz de bir bisikleti harekete geçirme aşamasında pedalı çevirmek gibi değerlendirilebilir…

İstediklerimizi yapmak için gösterdiğimiz pedalı çevirme işlemi sonuç olarak olumlu ya da olumsuz ne olursa olsun bizim çabamız ve gayretimizdir.

Peki, böyleyse bizler zincirdeki birer halkayız diyebilir miyiz? Bana kalırsa diyemeyiz ama şimdi siz belki de ne alaka da diyeceksiniz…

Bisikletteki zincirin bir halkasının eksik ya da kopmaya yakın olduğunu düşünün. Bu durumda bir zincirle nereye ne zamana kadar hareket edebiliriz biliriz Ya da düşünebiliyor musunuz? Peki, zincirdeki her bir halkayı gönlümüzde yer edinmiş insanlar diyebilir miyiz? Gerek ailemiz, gerek arkadaşlarımız, gerek sosyal çevremizdeki hayatımızı birlikte idame ettiğimiz diğerleri…

Öyle var sayın ya da saymayın şimdi belki de konuyu sizin hiç düşünmediğiniz belki de alakasız bulacağınız yere getireceğim bizim hayatımızda ki önemi olan derneklere…
Dernek dediğimizde aklımıza ilk gelen  belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklardır…
Evet, kanunlarda yazan ve kanunlar çerçevesinde hareket eden derneklerin hepsi prosedür olarak bu şekilde işlemektedir…

Şimdi konuyu bütünleştirelim; biz pedalı çeviremediğimizde ya da çevirdiğimiz halde zincirin halkalarında oluşan bir sorun nedeni ile ilerleyemez hale geldiğimizde pedalı bizim için çeviren gücümüzün yetmeyeceği noktalara bizi ulaştıran ve tek başımıza başarma imkânımız olmayan zorlu süreçleri atlatmamıza yardım eden, elimizden tutan hayatımızda ki bazı düzensizlikleri düzenlemeye çalışan dernek ya da kuruluşların olması güzel değil mi?

 “Tüketici koruma dernekleri mevcut kanunlar çerçevesinde kurulmuş;  amaçları, eylemleri bu kapsamda belirlenmiş bir sürü belki de anlamını bilmediğimiz prosedürleri bizim adımıza anlayan ve yorumlayan karmaşık süreçleri irdeleyerek takip eden, hayatımıza önemli kolaylıklar sağlayan, bunun yanında haklarımızın korunması, haksızlığa uğrayan insanların haklarını geri kazanması konusunda en büyük destekçi ve yol göstericisidir…

Hayatımızın her hangi bir döneminde belki de hiç ummadığımız bir anda her hangi birimizin haksızlığa uğradığı bir anda böyle bir derneğin varlığına, yardımına ihtiyaç duyabileceğimizi unutmamalıyız. Bu nedenle pedala basamayacağımız ya da bastığımız halde harekete geçiremediğimiz zamanlarda ihtiyaç duyduğumuz gücün;  bizi koruyacak olan ilgili derneklerin varlığı ve iyi günde bizim ona verdiğimiz desteğin neticesinde derneklerin olduğu bilincinde ve ön görüsünde olmalıyız. Ayrıca bu tür derneklere üye kazandırmak amacı ile çevremizdeki insanları da bu konu da teşvik etmeliyiz…

Desteklerimizin ve derneklerimizin anlamını “birlikten güç doğar” sözü ile bağdaştırıp arkamızda büyük bir gücün olduğunu ve her an bize yardıma hazır halde bulunduklarını unutmama ve unutturmama temennisi ile SAYGILAR…

                                                                                  Ismahan Çeribaşı